10 Haziran 2017

,

Gece Avı - Robert Bryndza | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Gece Avı
Orijinal Adı: The Night Stalker
Yazar: Robert Bryndza
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 384
Goodreads Puanı: 4.23/5
Benim Puanım: 4/5
Arka Sayfa;
BUZDAKİ KIZ’ın çoksatan yazarından tüylerinizi diken diken edecek kan dondurucu bir gerilim.
Londra’yı bir sıcak hava dalgası vurmuştu. Bu sıcağın ortasında Dedektif Erika Foster’a bir cinayet ihbarı gelmişti. Cinayet mahalline geldiğinde karşısındaki kurbanın başına bir poşet geçirilerek boğulmuş, çıplak bir şekilde yatağına başlanmış bir adam olduğunu gördü.
Birkaç gün sonra aynı şekilde öldürülen bir kurban daha bulundu. Erika ve ekibi cinayetin derinine inmeye başladıklarında, cinayeti işlemeden önce her şeyi en ufak detayına kadar hesap eden bir katille karşı karşıya olduklarını anlamıştı.
Kurbanların hepsi, bekâr ve kendi başlarına yaşayan erkeklerdi. Geçmişleri neden sırlarla örtülüydü? Onları katile bağlayan şey neydi?
Şehirde sıcaklık artarken, Erika Foster daha fazla kişi ölmeden Gece Avcısı’nı bulmakta kararlıydı. Kendi işini tehlikeye atması gerekse bile. Katil bir tek kurbanlarını izlemiyordu… Erika’nın kendi hayatı da tehlikedeydi.
Yazarın serideki ilk kitabı olan Buzdaki Kız'ı bir tık daha fazla beğenmiştim. Bunun nedeni de katilin kim olduğuna dair şüpheli ağların heyecanının son bölüme kadar okuyabilmemizdi. Bu kitabında ise seri katilin kim olduğu ortalarda açığa çıkıyor; geriye de onu bulmak kalıyor; tabii bu da imkansız gibi bir şey. Kitabı genel havasıyla çok beğendim ama gözümde birkaç noksanlığı yok değil. İlk olarak katilin bu kadar mükemmel bir gizlilikle ve arkasında zerre ipucu bırakmadan cinayetleri işlemesinin biraz üstünden geçildiğini düşündüm. Kimse nasıl bu kadar mükemmel cinayet işlediğine dair soru işaretleriyle belirmedi kitapta. Bunun yanı sıra keşke cinayetlerinin arka planının heyecanı daha da sonlara saklansaydı. Bunun dışında elbette ürpererek okuduğum bir roman oldu. Özellikle de cinayette kullanılan intihar poşetinin düşüncesi bile tüylerimi diken diken ediyor. Kitabı okuduğum süre boyunca sürekli arkama bakıp durmak uzun bir süre huy oldu. Hatta kulak izinin ortaya çıktığı yerde aynı baş karakter Dedektif Erika gibi ben de ürperip durdum. Çok fazla gerilim-polisiye tarzı okumasam da yazarın hem bu heyecanlı tadı, hem de karakterlerin iç dünyasını yetenekli bir kalemle yazdığı kanısındayım. Ne zaman Erika'nın kocasıyla arasında geçenlere değinilse benim de hüzünlenmemi sağlıyor. Ayrıca yazarın kaleminde en çok beğendiğim kısımlardan biri hiçbir şeyin el bebek gül bebek olmaması. Soruşturmanın içindeki en büyük isim olan dedektifin de katille tehlikeli bir yakınlaşmaya girmesi romanlarını daha gerçekçi kılıyor. Serinin sıradaki kitabını da sabırsızlıkla bekliyorum. Keyifli okumalar dilerim..

0 yorum:

Yorum Gönder