16 Mayıs 2017

,

Sempre - J. M. Darhower | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Sempre
Yazar: J. M. Darhower
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 512
Goodreads Puanı: 4.21/5
Benim Puanım: 4/5
Arka Sayfa;
Bu fedakârlığın, ölümün, aşkın ve özgürlüğün öyküsü. Bu sonsuzluğun öyküsü.
Haven Antonelli ve Carmine DeMarco birbirinden çok farklı bir şekilde yetişmiştir. Haven bir köle olarak, çölün ortasında herkesten uzakta, her gün çalışarak ve tacize uğrayarak büyümüştür. Carmine ise zengin bir mafya ailesine, bir oğlan çocuğu olarak doğmuş ve bolluk içinde büyümüştür. Fakat bir gün hayatları çakışır. Bir dizi sır ve yalanla boğuşurken, ikisi de görünüşte birbirlerinden farklı olsalar da aslında birbirlerine düşündüklerinden daha çok benzediklerini öğrenirler. Kaosla dolu ve para ile güç tarafından yönetilen bir dünyada Haven ve Carmine özgürlüklerine kavuşmak için savaş verecekler.
Cinayet ve ihanetin olağan olduğu bu hayatta hiçbir şey bedava değildi, özellikle de özgürlükleri. Fakat geçmişlerinden kaçabilecekler miydi? En önemlisi ise, özgürlük ne demekti?
Bu türde çok fazla okuduğum halde yazarın önceki serisinin ne kadar kaliteli ve farklı olduğunu bildiğimden yazarın kalemine güveniyordum. Özellikle de arka sayfasındaki kız karakterin çölde bir köle olarak, erkek karakterin ise zengin bir ailede varlıklı bir evlat olarak doğduğunu bilmek içimdeki heyecanı körükledi. Ciddi anlamda söylüyorum ki özellikle de içine aksiyon ve imkansız bir aşk tarzı olayların dahil olacağını bildiğimden kitabın ilk sayfasını açarken bile içim kıpır kıpırdı. Uzun zamandır bir kitaba başlamadan böyle heyecan dolu hislere bürünmüyordum. İlk olarak elli sayfaya varmadan hayal kırıklığına uğradım çünkü kesinlikle karakterlerin yaşlarının daha büyük olmasını bekliyordum. Karakterleri on yedi yaşında okumaya başlayınca hep bir ihtimal birkaç sene sonrasına gideceğimizi düşündüm ama kitap boyunca böyle bir şey asla gerçekleşmiyor. Karakterlerimiz bu büyük aşklarını en geç yaşlarında tadıyorlar. Kitabın ilk yüz sayfa kadarı oldukça sıradan, hafif klişe ama göze batmayan türden tatlılığıyla iç eriten tarzdaydı. Haven'i zaten hakkında iki satır okumakla bile bağrıma bastım. Carmine ise okudukça ısındığım, çok sevdiğim bir karakter oldu. Önce aşklarının yavaştan kalplerine yeşermesini okuyoruz. Ardından da nihayet kitabın tehlikeli yanı göz kırpıyor. O satırlarla daha kaliteli bir roman okuyacağımı kavramış oldum. Kitabın kurgusunun ardında Haven'i ve Carmine'yi daha imkansız, ailevi ve tehlikeli bir duruma sokacak bir sır yatıyor. Tabii kitabın sonuna kadar bunun merakıyla sayfaları çevirip duruyoruz.
Zerre sıkılmadan büyük bir şevkle okudum tüm sayfaları. Aşklarının daha çarpıcı olmasını bekliyordum fakat yazarın diğer serisini okuyanların merak edeceği üzere bu kitabında ikilinin aşkı o kadar derin ve hatta artık abartılacak bir tutku üzerine yol almıyor. Böyle olunca yazar da çok ağır yakınlaşma sahneleriyle kitabı doldurmamış. Yazarın kaleminde en çok hoşuma giden betimlemeleri ve okuyucunun işaretlemek için duraksayacağı satırları bol keseden yazmasıydı. Tekrar tekrar okuduğum, ikilinin aşkının satırlara çok güzel döküldüğü bir sürü sayfa vardı. Benim için mükemmel beş puanlık bir aşk romanı değildi. Çok severek okudum ve sonlarına doğru da bayıldım ama benim açımdan bir şeyler eksikti. Bahsettiğim kısımlardan anlayacağınız üzere yazarın hakkını verdiği çok güzel bir romandı. Gerçekten türüne göre kalın bir aşk romanı ama emin olun içi dolu dolu. Keyifli okumalar dilerim..

0 yorum:

Yorum Gönder