13 Nisan 2017

,

Beni Sev Diye - Asude | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Beni Sev Diye
Yazar: Asude
Yayınevi: Ephesus
Sayfa Sayısı: 592
Puanım: 4/5
Arka Sayfa;
Aşk mı? Nefret mi? Gurur mu? Kabulleniş mi? Ateş gibi kızıl saçlarıyla bambaşka bir güzelliği olan Kristy, buzdan bir iklimin hüküm sürdüğü topraklarda yapayalnız, yoksul bir hayat yaşamaktadır. Onu gören her erkeğin dikkatini çeken büyülü güzelliğine rağmen, kalbini kimseye açmayacağına dair kendine bir söz vermiştir. Çünkü kalbinin derinliklerinde, yedi yıl önce evlendiği ancak yüzüne bile bakmadan onu kovan o zalim adamın izlerini taşımaktadır. ~ Simsiyah saçları, geceden karanlık gözleri, dünyayı yüklenecek kadar güçlü görünen bedeniyle Bradley, her kadının romantik hayallerini süsleyen görkemli bir soyludur. Onda eksik olan tek şey, bir kalptir. Genç adam unutmayı seçtiği geçmişinden uzak, duygusuz bir hayat yaşarken, kızıl saçlı asi bir kadınla karşılaşır. Bu gizemli kadının gerçek kimliğini öğrendiğinde dünyası sarsılacaktır. Geçmiş yaraların sızısını hâlâ duyan genç kadın, geleceğini de yaralamaya ant içmiş Bradley ile yeniden karşılaştığında, yedi yıl önceki gibi itaatkâr olmayacaktır. Ve genç adam asla kabullenemeyeceği gerçeklerle yüzleşirken, Kristy’nin asi ruhunun arkasındaki masumiyetle, sadece kalbinin değil, derin bir aşkın da farkına varacaktır.
Açıkçası yazarın kalemini özlemişim. Yazdığı kitaplar arasında en çok beğendiğim Gül ve Avcı olmuştu çünkü tarihi aşk türünde neredeyse ünlü eserler veren yazarlar kadar güzel bir dil ve kurguyla bir kitap çıkarmıştı önümüze. Her ne kadar daha sonrasında onca okuduğum tarihi aşk romanları sayesinde konusunun fazlaca kitaplardan alıntılar içerdiğini bilsem de ilk yazdığı tarihi aşk romanını oldukça beğenmiştim. Bu kitabı ise iki hikayeden oluşuyor ki bu türde en sevmediğim şey diyebilirim. Ana iki karakterin baz alındığı hikayede çok az ucundan başka bir aşk romanına değinilmesi beni rahatsız etmiyor, aksine çok hoşuma gidiyor ama kitabın neredeyse yarısını kaplayacak olması normalde asla hoşuma gitmez fakat daha sonrasında yazar bu iki hikayeyi birbirine bağladığında büyük beğenimi kazandı. Övgülerimden ziyade kitabında eksik bulduğum şeylere değinirsek yine hiç hoşuma gitmeyen klişelere fazlasıyla yer vermişti. En ama en nefret ettiğim şeylerden biridir ki; neredeyse yanında bir gün geçirmediği bir adama anında aşık olan bir kızı okuyoruz. Kocasını yedi sene boyunca görmüyor ve aralarındaki her şey tatlıya bağlandığında onu yedi senedir sevdiğini, evlendikleri gün o karanlık hallerine aşık olduğunu itiraf ediyor. İşte bu satırı okumak beni anında kitaptan soğutuyor çünkü bir kadının hislerinin bu kadar basite indirilmesi ya da bu kadının bu kadar saf olması beni çıldırtıyor. Uzun süredir evli olduktan sonra karşılaşmalarının ağır klişe olacağını düşünmüştüm ama aksine tahminimden güzel ilerledi. Yazarın sıcak ve samimi kalemi okudukça kendini hissettiriyor.
Özellikle bir kısım vardı ki; büyük babasının odun ateşine kocaman ellerini tutup sonrasında ısıtmak için yüzüne koyduğunu söylemesi çok ama çok güzeldi. Yine bunun gibi sıcacık kısımlar vardı. Değindiği iki aşk da çok güzeldi. İlk önce asıl anlattığını beğenirken daha sonra ikincisini daha çok beğenmeye başladım. Sonlara doğru yine hafiften gözüme batacak bir bölüm vardı. O da diğer kızın adamın onu affetmesi için her şeyi yapacağını söylemesi hiç hoşuma gitmedi. Keşke öyle bir şeye hiç değinmeseydi. Bu türde çok seçici olduğum halde severek okuduğum bir kitap oldu. Eksikleri vardı ama çok severek keyifle okudum. Bu türe hitap eden sıradaki kitaplarını bekliyorum..

0 yorum:

Yorum Gönder