28 Haziran 2014

,

Bir Güzel Hint Filmi /The Lunchbox (Sefertası)

Bir güzel hint filmi Sefertası ile herkese selamlar.
Sadece afişiyle beni izlemeye ikna eden bu yapımdan biraz bahsetmek istiyorum. Baş roldeki Irfan Khan ile ilk slumdog millioner filminde tanışıp ardından Life of Pi filmiyle ikinci rolünü izlemiştim. Umarım bu filmle üçüncü görüşüm olup son olmaz. 
İşte buyurun konusu;
Mumbay, mucizeler kentidir... Bu dev kentte her gün 160.000 sefertası evlerden alınıp işyerlerine dağıtılır, akşamüstleri de aynı şekilde toplanır. Mutsuz ev kadını İla'nın, ilgisiz kocasını heyecanlandırmak ümidiyle denediği tarifler, özene bezene hazırladığı sefertasları yanlışlıkla, emekliliğini iple çeken yalnız Saajan'a ulaşır. İla ile Saajan birbirlerine böylece ufak notlar iletmeye başlarlar. Hayallerin katili bu dev kentte ikisi de bir yudum umut bulur sefertaslarında. Birbirlerini gerçekten hiç görmeseler de yaşam düzenlerini tehlikeye atmayı göze alarak sefertasları üzerinden olağanüstü bir ilişkiye girişirler.

Sizce de çok güzel ve izlemek için sabırsızlandıran bir konu değil mi? Hele de bu bir kaç repliği okuduktan sonra daha da hoşunuza gidecek.

Bir de buna bakın;

Son olarak da baş rolün bu dokunaklı sözleri çok hoşuma gitti.

"Tam evden çıkacakken bir şey unuttum ve banyoya döndüm. Odada tanıdık bir koku vardı. Bu koku dedemin duştan çıktıktan sonra odada bıraktığı kokuydu. Sanki orada gibiydi. Ama değildi. O kişi bendim. Ben ve yaşlı adam kokusu. Ne zaman yaşlanmaya başladığımı bilmiyorum. Belki bu sabah, belki daha önce. Daha önce banyoda bir şey unutmuş olsaydım o zaman farkına varırdım."

Betül Tosun

0 yorum:

Yorum Gönder