28 Aralık 2014

,

12 Years Slave (12 Yıllık Esaret) | Film Yorumu

Filmi izlemeden önce bu yazım kesin pişmanlığım hakkında olur demiştim ama durumlar değişti. Filmi izlemeyi uzun zamandır izliyordum fakat bu ben... Her zaman romantik komedi tipi filmleri önce izlerim en sona böyle filmleri bırakırım. Pişmanlık konusuna en son deneyeceğim.

Filmin konusu Solon Norhup'un 12 yıl boyunca kaçırılarak köle yapılmasını ve geçirdiği kölelik yıllarını anlatıyor. Filmin başrol karakteri Solomon Northup'un gerçek hikayesinden alıntı bir film.
Bu sene en iyi film ve en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar kazanmıştı. 
Kölelik hayatının ne kadar zor olduğunu ve zencilerin ne kadar küçük görüldüğünü anlatan bir film. 
Irkçılık konulu filmleri çok beğenerek izlerim. Örneğin; American Historia X, The Help, Malcolm X gibi filmler, bunlar aklıma gelenler sadece. Hatta daha bu tip konulu filmleri çok izlemek istiyorum. 

Film güzel mi? Evet. Ama bir eksiklik var. Beni o kadar benden alan, çok dokunaklı bir sahne bulamadım. Sadece bir sahnede gözlerim çok doldu. Bunu dememe rağmen güzel ilerleyen sıkmayan bir film. Fakat film bittiğinde bu kadar mıydı? dedirtti bana. Sanırım beklentim daha yüksekti. Bu yüzden bu yazımda filmi geciktirdiğime dair pişmanlığımı anlatacağımı sanmıştım ama öyle olmadı. Filmi de annemle izledik. O da kızdı bana, bana niye böyle şeyler izletiyorsun diye? Biraz ağır sahneleri vardı, yani acımasız sahneler.
Böyle işte, fakat gene de favorilerime girdi. Güzel vakit geçirdim izlerken ama bir boşluk vardı tekrar belirteyim. Ayrıca filmin kadrosu gerçekten harikaydı.
İyi seyirler dilerim.
Betül Tosun
Continue reading 12 Years Slave (12 Yıllık Esaret) | Film Yorumu
,

Camp X-Ray | Film Yorumu


Geçen haftalarda izlediğim anlamlı bir filmi önereceğim. Kristen Stewart'ın başrolünde oynadığı Amerikan yapımı bir film. Youtube da gezinirken fragmanına rastladım. Daha vizyona girmesine vardır dedim meğer çoktan altyazısı çıkmış. Hemen izlemeye koyuldum, sadece fragmanı güzel bir film olduğuna inandırdı beni.

Başroldeki Peyman Moaadi o kadar sempatik bir adamki çok hoşuma gitti oyunculuğu. Filmde bir grup müslümanı 12 eylül olayını yaptıklarına dair delillerle hapiste tutuyorlar. Bu kızımız da oraya gönderiliyor. Ali Amir ise kızımızla ikidebir konuşmaya çalışıyor. Fakat kızımız görevinden dolayı ona pek yüz vermiyor. Fakat zamanla Ali Amir kızın sempatisini kazanıyor. Tabii ordudaki diğer kişilerde bunun farkına varıyor.

Film o kadar anlamlı ki, baştan anlıyorsunuz sonunda canınız yanacak diye. Ufak ufak ipucuları baştan veriliyor. Ben çok beğendim sonunda da bir güzel ağladım. Fakat filmi ailenizle izlemeyin birkaç rahatsız edici sahne mevcut. İmdb puanı da 7'nin üzerinde. Bir kaç sahne kondurayım.
"You are asking me why do I want to die, but you don’t see that I’m not even living."
"Bana neden ölmek istediğimi soruyorsun, ama yaşayamadığımı dahi göremiyorsun."
                                              


"I don’t know if Snape’s a good guy. But I know you are. Love, Blondie.”
"Snape iyi adam mı bilmiyorum. Ama senin iyi olduğunu biliyorum. Love, Blondie. (Sarışın)"

İyi seyirler dilerim.

Betül Tosun
Continue reading Camp X-Ray | Film Yorumu

Makinasız kahve nasıl yapılır?

Bu yazımda aşağıdaki kahveyi nasıl yaptığımı anlatacağım.
Tee blogumu ilk açtığımda kahveye olan aşkımı uzunca dile dökmüştüm. Şimdi de latte tipi kahve nasıl makinasız yapılır adında yardımcı bir yazı yazmaya çalışacağım. Önceden evde cappucino yapıyordum, onu da kahveli suyu köpürterek yapıyordum. Ama o zamanlardan beri sütü köpürtmek için bir şey bulmaya çalışıyordum. Sadece sütü miksere vurarak köpürtebiliyordum ama sırf bir bardak kahve için etrafı çok dağıtmış oluyordum. Makinasız kahve nasıl yapılır diye araştırırken French Press'i gördüm. Şans eseri bizim evde olduğunu fark ettim. French Press dediğim şey bu;
Daha çok filtre kahve yapmak için kullanılıyor. Bizim eve de yeşil çay demlemek için alınmıştı. Latte yapmak için ilk denememde hemen başarılı olmuştum. Bu French Press kolay bulunabilen bir şey. Hatta çoğu züccaciyeci de bile olacağını düşünüyorum. Bizim evde iki tane var birini Ikea'dan birini de Tantitonu adlı daha çok alışveriş merkezlerinde bulunan bir mağazadan almıştık. 

Evet, şimdi kahvenin yapımına gelince... Kahveyi içeceğimiz bardağın ölçüsündeki sütü cezveye koyuyoruz. Ben tamamen sütlü olmaması için birazda su kaynatıyorum. Süt kaynadıktan sonra yarısını bardağa koyuyoruz ve bardağa şekeri ve kahveyi döküyoruz. Ardından geri kalan sütü French Press'in içine döküyoruz. Ve yukarıdaki resimde gördüğünüz yuvarlak şeyi tutup aşağı yukarı çekiyoruz, böylece süt karıştırılmış oluyor. Bir dakika olmadan süt köpürmüş hale geliyor. Sonra kahve bardağının üzerine köpürttüğümüz sütü döküyoruz. Son olarak üzerine çikolata yada karamel sosu gezdiriyoruz. Bu sosları da marketlerde kolaylıkla bulabilirsiniz. Ama carte dor almanızı öneririm çünkü onun sıkma yeri daha küçük bu yüzden sos kahvenin dibine çökmüyor.
İşte bu kadar. Sadece birkaç şeyi temin etmeniz gerekiyor, bu kadar.
Umarım benim gibi kahve sevdalılarına biraz yardımcı olabilmişimdir. Ayrıca tadı gerçekten çok güzel, dışarıdaki lattelerden hiçbir farklı yok.

Betül Tosun
Continue reading Makinasız kahve nasıl yapılır?

25 Aralık 2014

, ,

Bir Güzel Hint Filmi / Khoobsurat


Yine 'Bir Güzel Hint Filmi' lafzı altında öneri yapmaya geldim. Şansıma bu da çevirdiğim bir Hint filmi oldu. Zaten güzel film bulduğum gibi çevirisini kapmaya çalışıyorum. Fragmanlarını izleyince çevirmeye karar vermiştim. Çok da güzel vakit geçirmiştim çevirirken. Filmimizin konusu kızımız bir fizyoterapist. Hatta son zamanlarda baya ünlü bir fizyoterapist olmuş bulunmakta. Fakat aşk konusunda hiç şansı yok. Annesi tarafından da evlenmesi konusunda baskı görüyor. Bu sırada oğlumuz da nişanlı ve kendini işlerine gömmüş şekilde. Fizyoterapist kızımız oğlumuzun babasını tedavi etmek için evlerine geliyor. Sonra da neler oluyorsa öyle film gidiyor.
Baş roldeki kızı Mausam filminde izlemiştim ve ona karşı bir ön yargım vardı, bu filmle biraz daha silinmiş oldu. Fawad Khan'ın zaten ilk film performansı.

Filmde kültür farklılıklarına da değiniliyor. Zaten kızımızın ailesi filme ayrı bir sıcak yan katmış. Başrollerin uyumu çok güzeldi çok yakışıyorlardı. Filmi beğendim mi? Evet beğendim. Fakat eksikler vardı. Birbirlerine aşık olma sürecini çok hızlı geçtiler, ne ara oldu ne ara başladı anlaşılmadı. Hatta bazı satırları çevirirken gülmedim değil. İçten konuşmalar falan hoştu ama gene de bazı diyaloglar basitti.
Ama gene de bu kusurunu bastırıyor film. Hafif klişeler mevcut bulundursa da sıkılmadan izlenecek güzel bir romantik komedi. 

He tabi yeri bende ayrı olacak. Filmi çevirdikten sonra baktım boş boş takılıyorum kız kardeşime açtım filmi. Onla beraber izlerken bende hatalarıma bakarım diye. Sonra annemde takıldı bize. Bende ben çevirdim deyince annem alt yazıya daha çok odaklandı tabii. Bazı yerlerde türkçemle dalga geçmedi değil. Bir kaç yerde redakte sorunu vardı onu da yüzüme vurdu hemen :D 
Ama deyinmeden edemeyeceğim kızın aşırı rahat hareketline biraz ayar olmadım değil. Onun dışında Fawad Khan abimizin yolu açık olsun. Daha bissürü projelerde bekliyorum onu.

Son olarak en sevdiğim ost parçası bu oldu. Çok güzel bir şarkı ve durgun olması ayrı bir hoş.


Betül Tosun
Continue reading Bir Güzel Hint Filmi / Khoobsurat

About Snapchat


Bu yazıyı yazmak aklıma nereden esti tamamen unuttum. Snapchat'i ilk bir vine'da duymuştum instagram vs. snapchat adında. Daha sonra takip ettiğim yabancı sitelerde ve bazen arkadaşlarımın paylaşımlarında ortasında şerit geçen resimleri görünce merak etmiştim. Uygulamayı da o zamanlar indirmiştim diye hatırlıyorum fakat uzun süre kullanmadım. Bunun nedeni bana aşırı karışık gelmiş olmasaydı. Sonrasında yakın arkadaşlarımdan birisiyle sık sık snapchat üzerinden konuştuk, konuşmaktan ziyade fotoğraf çekinip üzerine yazı yazarak tabii ki. Snapchat'i sadece o arkadaşımla konuşmak için kullanıyordum. Ardından birkaç kez sadece arkadaşımın değil listemdeki herkesin görebileceği resimler paylaşmaya başladım. Böylece uygulama daha çok hoşuma gitmeye başladı. Hatta bazen öylesine çektiğim fotoğrafları sonradan düzenleyip instagram a bile atabiliyorum. En güzel yanı ise her anımın fotoğrafını çekiyorum. Böyle şeyler çok hoşuma gider. Mesela bir süre sonra önceden neler çekmişim diye bakmayı çok severim. Bazen canım sıkılınca snapchat galerime giriyorum kahkaha ata ata bir hal oluyorum. 

Sonuçta karşındaki kişiye en çirkin pozunu atsan bile onun ne kadar görebileceğine sen karar veriyorsun. Bu yüzden fotoğraf çekilirken ay bunda güzel çıkmışım bunu atsam mı diye ikileme düşmüyorum. Bazı yakın arkadaşlarımın da kullanmasına vesile oldum. Mesela paylaştığım fotoğraflardan bir kaçını buraya koyabilirim diye düşünüyorum. Bence çok samimi bir uygulama. Tabii listende olanlara göre değişebilir, benim hep kız arkadaşlarım var. Bu yüzden en doğal ev halimle bile bir sürü fotoğraf atıyorum. Şu an galerim de 600'ye yakın resim var fakat uygulamada puanım daha az. Buna rağmen 600 resim. Hatta çoğu snap resimlerimin ortadaki şeridine İngilizce cümleler yazıyorum. Bir yandan da İngilizce konusunda kendimi deniyorum, bu kelimeyi aklıma geldiği gibi doğru yazıyor muyum şeklinde. 

Bu fotoğrafları dayımın albümünde bulmuştum, görünce dayanamayıp çekip atmıştım.

Aralarında başka bir kaç tane daha;

Bunu her mekanda istisnasız yaparım (:

Daha da bir sürü resim var. En çok küçük kız kardeşimi ve mutfakta yaptıklarımı çekiyorum. Benden öneri bu uygulamayı indirin ve kullanın. Sonra fotoğraflara bakınca aa bunu yapmıştım dimi gibi güzel tepkiler veriyorsunuz. Benden bu kadar. Ayrıca uygulamayı kullanmak için internette bir sürü anlatım var, kolaylıkla çözebilirsiniz.

Betül Tosun
Continue reading About Snapchat

24 Aralık 2014

,

The Maze Runner:Ölümcül Kaçış | Film Yorumu

Bu filmi daha çekim aşamalarında gördüğümde sadece Dylan O'brien'in kadroda olması filmi o zamandan listeme almama yetmişti. Fragmanını çıktığında izlemiş miydim hatırlamıyorum. Diğer bir etken Kaya Scodelario'yu (kızın adı nasıl aklımda kazınmışsa hala soyadını ezbere biliyorum) gerçekten çok beğenirim. Tumblr kullandığım zamanlarda kendisinin resimlerini postlayıp dururdum. Ayrıca bir ara ünlü ergen serisi Skins'e de takılmıştım. Bu hafta daha çok yeni altyazısı çıkmış olan filmleri izlemeye çaba gösterdim. Geçen haftasonu birde ne göreyim bu filmin altyazısı çıkmış. Hemen izlemeye koyuldum. Daha konusunu bile okumadan izlemeye başladım. Filmin başlamasıyla kafamda bir sürü soru işareti oluştu. Film devam ettikçe sorularıma cevap bulacağım için daha da heyecanla izledim. Bence izleyecek olan varsa benim gibi konuyu okumadan izlesin her şey gayet açıklayıcı filmde. Kadrodaki isimlerin hepsi az çok yapımda oynamış gençler. Çoğunu birkaç yapımdan biliyorum. Fakat birine tutuldum ki herkes benim gibidir, hele de azcık kore dizi filmlerinden birhaberse. Minho adlı karakterin sahneleri böyle ellerimi çeneme dayayıp izledim resmen. Oyunculuğu, İngilizcesi harikaydı. Kendisi;
Umarız tüm seri filmlerinde bizi yalnız bırakmaz, geleceği de gayet açık olur. 
Filmde dönersek bilim kurgu, macera tipi filmlerde bir yerde gene aşk olur, hatta bu tip filmleri bazen o aşk konusu için bile izleyebilirim. Fakat spoiler bu filmde aşk falan yok, gene de pc ye yapışık izliyorsunuz. Ben mi abartıyorum? Hayır, çünkü filmi izledikten sonra arkadaşımla konuştum, meğer o hayırsız filmin çıktığını çoktan biliyormuş. Tekrar onunla izlemeye can atıyorum şimdiden.
Hop zıplatıp hop kaldıran, amanın ne olacak dedirten, ay nolur bunlar niye bu halde sonunda öğrenebilecek miyim diye kendi kendine soru sorduran harika bir film!
Gerçekten çok beğendim, filmdeki herkesin oyunculuğu harika. Bir kaç yerde gözde doldurmadı değil. İkincisi çıkacakmış çıktığı gibi sinemada biteceğim. Son yıllarda çoğu film gibi bu da bir kitap uyarlaması. Her zaman filmi izledikten sonra kitabı okurum ama bunun kitabı okur muyum? Hayır. Çünkü böyle kitapları okurken kendimi konuyu anladığıma dair çok kandırıyorum, kitapta biraz daha olay karmaşık anlatılmıştır diye düşünüyorum ve okumayı es geçiyorum. Filmini izlemek bana yetti de arttı. Bu filmi oturun ailenizle izleyin. En son annemle Divergent filmini izlemiştik, bu da az çok konu bakımından ona benziyor. Belki kardeşimle izlersek o da tekrar takılır yanımıza.

Uzatmıyorum daha fazla son zamanlarda izlediğim en iyi Amerikan yapımıydı. Es geçmeyin ertelemeyin hemen izleyin.
Birkaç resim atayım son olarak.
Ay bu da Minho ya.
Bu sahneyi de beş kere tekrar izledim, hele oradaki arka fondaki müzik!
Tamam daha fazla spoiler vermeden kaçıyorum.

Betül Tosun
Continue reading The Maze Runner:Ölümcül Kaçış | Film Yorumu

Portakallı Kek Tarifi

Baktım aralık ayı bitmek üzere, üst üste bir kaç yazı yazayım dedim. Bir süre aradan sonra gene bir tarifle buradayım. Gene instagramda gezinirken gördüğüm deneyip tadına bayıldığım bir kek!


Malzemeler; 
3 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı sıkma portakal suyu
1 su bardağından bir iki parmak eksik sıvı yağ
1 portakalın rendelenmiş kabuğu
1,5 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
3 su bardağı un

Yapılışı; Tüm malzemeler çırpıldıktan sonra önceden ısıtılmış 175 derece fırında kekler pişirilir. Ben kekleri cupcake  kaplarım da pişirdim. Yaklaşık 40-45 dakikada pişiyor. Her fırına göre değişir, kontrol etmekte fayda var elbette.

Bu yaptığım keklerin hepsini küçük kız kardeşimle yedik. Arada bir kaç tane de sağolsun babam yedi fakat annem ağzına bile atmadı. Çok şey yaptığım için bana kızıyor hep. Tabii ki büyük zevkle yedim kekleri fakat yakında kilo almaya başlayacağım gibi. Bu arada bu portakal kekin üzerine benmari usulü çikolata gezdirmiştim fakat bunu sadece bir kaç tanesine yaptım. Hiç gerek yok, sade haliyle bile harika!
Ayrıca Mutfakta Beter Anlar Part 1'in devamı yakında gelecek gibi gözüküyor. 

Betül Tosun

Continue reading Portakallı Kek Tarifi

6 Aralık 2014

, ,

Bir Güzel Hint Filmi / Daawat E İshq (Aşka Davet)


Artık önereceğim hint filmlerini "Bir Güzel Hint Filmi" altında toplamaya karar verdim.
Şimdi çevirdiğim bir hint filminden bahsedeceğim. Başrollerini Aditya Roy Kapur ve Parineeti Chopra paylaşıyor. Benzer filmlerden uzak güzel bir hint filmi. Hatta çevirirken ben de bu kadar güzel olacağını beklemiyordum.

Başroldeki Aditya Roy Kapur'u bilinen filmi Aashique filminden gözünüz ısırabilir. Tabii orada saçlar falan pek bir havalıydı. Hatta kendisine marul kafa bile deniliyor.
Kadın baş rolü ise son filmi Hasee Toh Phase'den Parineeti Chopra üstelenmiş. Kendini bir tek Hasee filminde izlemiştim evvelde. Aşağıdaki gifte oldukça güzel gözükse de kendisini pek beğenmiyorum.
Filmin konusuna gelirsek; Hyderabad'da babasıyla birlikte yaşayan ve bir ayakkabı mağazasında çalışan Gullu (Parineeti Chopra), evlenme çağında olmasına rağmen, sahip olduğu yetersiz çeyiz miktarından dolayı damat ailelerinin tarafından sürekli reddedilmektedir. Evlenmekten vazgeçen ve hayallerinin peşine düşmek niyetinde, babasıyla birlikte Lucknow'a gider ve sahte kişilikler yaratarak, çeyizi yasak eden yeni kanundan faydalanarak para kazanmaya karar verirler. Kebap dükkanı olan zengin Tariq (Aditya Roy Kapur)'u avlarına düşürmek isterler. Fakat Gullu'nun hisleri yenik düşer. Böylece içinden çıkılamaz bir işe girmiş olurlar.

 Bu filmde Hintlerde çeyizin ne kadar değerli olduğunu gayet iyi anlayabilirsiniz. Çeyiz konusu üzerine ilk defa bir film izledim. Çevirirken de gayet zevk aldım. Sadece hızlı geçilen bir kaç sahne vardı onun dışında gayet güzeldi.
Beğendiğim bir kaç sahneyi de takdim edeyim;


En beğendiğim ost parçası ise;




Şimdiden iyi seyirlerrr :)

Betül Tosun
Continue reading Bir Güzel Hint Filmi / Daawat E İshq (Aşka Davet)

12 Kasım 2014

Dereotlu Poğaça Tarifi

İlk poğaçamın tarifi buyurun;

Poğaca kurabiye deyince pek bir tırsıyorum. Sütlü tatlılar gibi kendime güvenim olmuyor, evdekiler becerememişsin deyince moralim yerlerde. Geçen gün zürafa kek yapmayı denedim fakat horrible oldu, meğer çok un koymuşum. Hala böyle hatalar yaptığım için kendime çok kızgınım :)

Dereotlu poğaça tarifine gelince;
125 gr margarin
Yarım su bardağı sıvı yağ
1 yumurta + 1 yumurta sarısı
1 su bardağı yoğurt
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tuz
Aldığı kadar un

İçi için;
Peynir
Dereotu

Tüm malzemeleri güzelce yoğurduktan sonra doğradığımız dereotları hamurun içine atılır. Peyniri de elimizle parçalayıp koyarız, miktarını sorarsanız, sabah kahvaltı için tabağa koyduğunuz kadar diyeyim. Hamur malzemesinden küçük boylarda yuvarlak şekiller veriyoruz.
Ardından yumurta sarısını üzerlerine sürüyoruz.

Fırından çıkardıktan sonra buyurun böyle;
İki fotoğrafın çekimi arasındaki 17 fark :))

Ayrıca geçen arkadaşımın doğum günü için yaptığım capcake lerden kalan kek hamurlarını muzlu puding ile değerlendirdim. Güya muhallebi yapacaktım ama üşendim. 
İşte bardakta tatlım da böyle oldu;

Hem tatlı hem tuzlu gidip gelip birini yiyorum şimdi :)

Betül Tosun
Continue reading Dereotlu Poğaça Tarifi

8 Kasım 2014

Kakaolu Cupcake Tarifi


Tarifi yazmama vesile olan sevgili arkadaşım Betül'ün doğum günü. Kara kara düşündüm ben bu kıza ne hediye etsem diye. Sonunda bu fikir geldi aklıma. Bu tip şeyleri çok sevdiğini de bildiğim için koyuldum işe. 

Malzemeler;

2 yumurta
1 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı yoğurt
1,5 su bardağı şeker
1 paket vanilya ve kabartma tozu
2 yemek kaşığı kakao
2,5 su bardağı un

Üzeri için;

1 paket orman meyveli krem şanti
1,5 çay bardağı süt

Yumurta ve şeker çırpıldıktan sonra sıvı yağ, vanilya ve yoğurt eklenir. Daha güzel kabarması için kabartma tozu ve un elenerek eklenir. Son olarak kakaoyu ekledikten sonra un eklenir. Kek malzemesi hazır olduktan sonra toplamda 14 muffin kabına 2 tam kaşık şeklinde kek ayrıştırılır. Önceden ısıtılmış 140 derecelik fırında 40 dakika kadar pişirilir. Fırına on dakika da bir bakmanızı tavsiye ederim. Fırından fırına pişirme süresi değişebilir.

Kekler fırına atıldıktan sonra meyveli krem şanti hazırlanır. Kekler piştikten sonra yirmi dakika kadar balkona konarak soğuması beklenir. Krem şantiyle süslemek için şekilli borulardan almak gerekir. Migros veya züccaciyelerde bulabilirsiniz. Keklerin kabarmış olan kısımları kesilir. Bu kalan kekleri daha sonra muhallebi ile değerlendirebilirsiniz. Eğer kesmeden krem şantiyi koyarsanız dağılabilir.
Ardından krem şanti ile süslenir. Eğer evde varsa çikolata rendelenir ve üzerine serpilir.


Hediyem şu şekildeydi;



Ayrıca bir diğer hediyem beraber vakit geçirdiğimiz anların ve fotoğraflar hakkında küçük bir defterdi. Kendisi buna bayıldı ve çok duygulandı. :)

Betül Tosun
Continue reading Kakaolu Cupcake Tarifi

28 Ekim 2014

,

Bir Güzel Hint Filmi / Guzaarish

Bir filmi izlemeye karar vermek için ne gerekir? Bazen sadece başrolün güzelliği yeter. Buyurun bakın;
Bu kadının yüzünü bilmeyen yoktur herhalde. Ben küçüklükten beri suratını bilirim. Hatta geçen senelerde bir kere geceleyin televizyonda Jodhaa Akbar'a rast gelmiştim. Biraz izledikten sonra uyudum diye hatırlıyorum. Fakat bir görmekle bile çook güzel olduğuna kanaat getirmiştim.
Filme gelirsek Jodhaa Akbar'da erkek başrolle tekrar bir araya geldiği bir film. Tür olarak dram ve konusu da çok güzel. Film bana Javier Bardam'in ünlü dram filmi İçimdeki Deniz'i hatırlattı. Konu olarak birbirlerine benziyorlar. Zannımca ikisinin de işlenişi farklı fakat hint filminde beni vuran daha çok sahne oldu. 

Konusunu kısaca özet geçersek; Ethan zamanında ünlü bir sihirbazdır. Bütün şovlarını kocaman bir hayran kitlesine sunar ve büyük övgü toplar. Fakat gözü dönmüş şekilde onu kıskanan bir arkadaşı, Ethan'ın sihirbazlık hayatına son vermekle beraber hayatının sonuna kadar sadece başını oynatacak kadar aciz bir durumda kalmasına sebep olur. İşte bu güzeller güzeli kadın 12 yıl boyunca Ethan'ın gözü kulağı oluyor. Zamanla aralarında arkadaşlıktan ileri duygular gelişmeye başlar. Ethan o kadar tatlı o kadar hayat dolu bir karakter ki.. Aynı izlediğim İçimdeki Deniz filmindeki gibi, Ethan karakteri artık hayattan bıkıyor, bir diğer sebebi ise insanları verdiği yükten ötürü. Kendisini öldüremeyeceği için mahkemeye başvuruyor. Ve kendini kanıtlamaya çalışıyor.
Filmden bazı sahnelere gelirsek...
Beni etkileyen iki tane sahne oldu. Eminim her izleyenin gözlerini doldurmuştur. Dramı ağır bir film. 
Hele bu kadının bu bakışı yok mu...
 Bu fotoğrafla yazıma son veriyorum. Kesinlikle izlemenizi öneriyorum. Çok güzel bir film, peçetenizi hazır tutun.

Betül Tosun
Continue reading Bir Güzel Hint Filmi / Guzaarish